Yazdır

KLİNİK ?ALIŞMA
RESEARCH ARTICLE

Doi: 10.5578/tt.29167
Tuberk Toraks 2018;66(3):217-223

Geliş Tarihi/Received: 11.08.2016 • Kabul Ediliş Tarihi/Accepted: 26.09.2016

Tıp fak?ltesi ?ğrencileri arasında huzursuz bacak sendromu sıklığı,
depresyon, anksiyete ve uyku kalitesi arasındaki ilişki

Muzaffer SARIAYDIN1, Ersin G?NAY1, Mehmet ?NL?1


1 Afyon Kocatepe ?niversitesi Tıp Fak?ltesi, G?ğ?s Hastalıkları Anabilim Dalı, Afyonkarahisar, T?rkiye

1 Department of Chest Diseases, Faculty of Medicine, Afyon Kocatepe University, Afyonkarahisar, Turkey

?ZET

Tıp fak?ltesi ?ğrencileri arasında huzursuz bacak sendromu sıklığı, depresyon, anksiyete ve uyku kalitesi arasındaki ilişki

Giriş: ?alışmamızda tıp fak?ltesi ?ğrencileri arasında huzursuz bacak sendromu (HBS) sıklığını, depresyon, anksiyete ve uyku kalitesi arasındaki ilişkiyi saptamayı ama?ladık.

Materyal ve Metod: ?alışma tıp fak?ltesi ?ğrencilerine anket uygulanarak yapıldı. Ankette, demografik ?zellikleri belirlemeye y?nelik olan soruların ardından HBS tanı kriterlerini i?eren sorular soruldu. HBS tanısı alan katılımcılara HBS şiddeti değerlendirme ?l?eği uygulandı. B?t?n katılımcılara ayrıca, pittsburgh uyku kalitesi indeksi (PUKİ), beck depresyon ?l?eği (BD?) ve beck anksiyete ?l?eği (BA?) uygulandı. T?m sonu?lar HBS var olan ve olmayan olgular arasında karşılaştırıldı.

Bulgular: ?alışmaya %55.2 (n= 222)'si kız olmak ?zere 402 tıp fak?ltesi ?ğrencisi katıldı. HBS tanı kriterlerini karşılayanların oranı %16.9 (n= 68)'du. HBS'nin kız ?ğrencilerdeki oranı %18 (n= 40), erkeklerde %15.6 (n= 28) olarak bulundu. K?t? uyku kalitesi olan 169 ?ğrencinin i?inde HBS tanısı olan 36 (%21.3), iyi uyku kalitesi olan 233 ?ğrencinin de HBS olan 32 (%13.7) ?ğrenci vardı (p= 0.004). HBS tanısı alan olgularda HBS şiddet değerlendirme ?l?eği ile BD? ve BA? puanları karşılaştırıldığında şiddet ile depresyon ve anksiyete durumlarında pozitif korelasyon olduğu saptandı (sırasıyla; p= 0.002, r= 0.372 ve p< 0.001, r= 0.506).

Sonu?: ?alışmamızın sonu?larında tıp fak?ltesi ?ğrencilerinde HBS sıklığı literat?rde belirtilen oranlardan y?ksek olarak tespit edildi. HBS tanısı konulan olguların k?t? uyku kalitesine sahip oldukları g?r?ld?. Ayrıca, HBS bazı psikolojik duygu durum bozuklukları ile sıklıkla birlikte olabileceği g?sterildi.

Anahtar kelimeler: Huzursuz bacak sendromu; uyku kalitesi; anksiyete; depresyon

SUMMARY

Frequency of restless legs syndrome and relationship between depression, anxiety and sleep quality among medical school students

Introduction: We aimed to investigate the relationship between frequency of restless legs syndrome (RLS), depression, anxiety and sleep quality among medical school students.

Materials and Methods: We applied a questionnaire to medical school students. This questionnaire includes some questions about demographic features of participants, questions related with RLS diagnosis, the pittsburgh sleep quality index (PSQI), beck-depression-scale (BDS), beck-anxiety scale (BAS) to all subjects. Participants diagnosed with RLS asked to response some additional questions related with RLS severity rating scale. All results compared between RLS diagnosed and healthy subjects.

Results: A total of 402 medical school students, of whom 55.2% (n= 22) were female, were participated into this study. The ratio of subjects diagnosed as RLS was 16.9% (n= 68). The ratio of RLS diagnosed participants in female students was 18.0% (n= 40) and in male students was 15.6% (n= 28). Of 169 participants who got a poor sleep quality, 36 subjects (21.3%) was diagnosed as RLS. On the other hand, of 233 participants who got a good sleep quality, 32 subjects (13.7%) was diagnosed as RLS (p= 0.004). Score for the RLS severity ranging scale for participants who were diagnosed as RLS was positively correlated with both BDS and BAS scores (p= 0.002, r= 0.372 ve p< 0.001, r= 0.506, respectively).

Conclusion: In this study, the rate of RLS in medical school students were higher than the rate presented in the literature. Additionaly, participants who were diagnosed as RLS in our study had worse sleep quality than healthy subjects. Moreover, RLS may be associated with some psychological mood disorders.

Key words: Restless legs syndrome; sleep quality; anxiety; depression

Geliş Tarihi/Received: 11.08.2016 - Kabul Ediliş Tarihi/Accepted: 26.09.2016

GİRİŞ

Huzursuz bacak sendromu (HBS), Willis-Ekbom hastalığı olarak da bilinen, bacakları hareket ettirme isteği veya ihtiyacıyla ortaya ?ıkan, anormal duyularla karakterize, kronik, ilerleyici bir hareket bozukluğu hastalığıdır. HBS terimi ilk olarak 1945'te İsve?li n?rolog Dr. Karl A. Ekbom tarafından, ekstremitelerde ?zellikle hastalarda istirahat sırasında g?r?len, duyusal semptom ve motor rahatsızlığı ifade etmek i?in kullanılmıştır (1).

Hastalığın genel pop?lasyondaki sıklığı %1-15 arasında bildirilmektedir (2). Toplumda bu kadar yaygın olmasına rağmen ekstermitelerde ağrı, hareket bozukluğu ve uyku problemi gibi benzer klinik ?zellikler g?steren diğer klinik durumlarla karışabilmektedir. HBS'li hastalar, bu rahatsız edici semptomları tanımlamakta g??l?k yaşamaktadırlar. Bu rahatsızlık hissi geceleri şiddetlenmekte ve genellikle hastaları uykudan uyandırmakta, b?ylece de kronik uyku bozukluğu ve emosyonel strese neden olmaktadır. HBS uyku bozukluklarının sık bir nedeni olarak normal yaşam fonksiyonlarını bozabilen klinik bir durumdur (1,2).

?alışmamızda tıp fak?ltesi ?ğrencileri arasında HBS sıklığını, depresyon, anksiyete ve uyku kalitesi arasındaki ilişkiyi saptamayı ama?ladık.

MATERYAL ve METOD

Tıp fak?ltesi ?ğrencilerine 01-15 Ocak 2016 tarihleri arasında ?alışma ile ilgili s?zel bilgilendirme yapıldıktan sonra ?alışmaya katılmayı kabul eden ?ğrencilerden bilgilendirilmiş onamları alındı. ?alışma i?in tarafımızca hazırlanmış anket soruları ?alışmaya katılmayı kabul etmiş olan ?ğrencilere dağıtılıp soruları kendilerinin cevaplaması istendi. Ankette demografik ?zellikleri belirlemeye y?nelik olan soruların ardından, anemi dahil herhangi bir kronik hastalığı ve d?zenli ila? kulanım ?yk?s? olup olmadığı soruldu. Ek hastalığı ve anemisi olan olgular ?alışma dışı bırakıldı. T?m katılımcılara Uluslararası HBS ?alışma Grubu (IRLSSG) tarafından belirlenen ve en son 2014 yılında g?ncellenen 5 soruluk HBS tanı kriterleri anketi ve t?m sorulara evet cevabı vererek HBS tanısı alan katılımcılara IRLSSG tarafından belirlenen HBS şiddet değerlendirme ?l?eği (HBSŞD?) uygulandı (2). Şiddet değerlendirme ?l?eği toplam 10 sorudan oluşmakta ve ?l?eğin puanı 0-40 arasında değişmektedir. Sonu?lara g?re; 1-10 puan arası hafif, 11-20 puan arası orta, 21-30 puan arası şiddetli, 31-40 puan arası ise ?ok şiddetli hastalık varlığını g?stermektedir.

?alışmaya dahil edilen t?m katılımcılara uyku kalitesini belirlemek amacıyla pittsburgh uyku kalitesi indeksi (PUKİ) ve depresyon, anksiyete ilişkisini belirlemek i?in Beck depreyon ve anksiyete ?l?eği kullanıldı. HBS tanısı alan ve almayan olgular PUKİ, Beck depresyon ve anksiyete ?l?eği sonu?larıyla karşılaştırıldı.

Uyku kalitesinin değerlendirilmesinde kullanılan PUKİ, T?rk toplumunda ge?erlilik ve g?venilirliği g?sterilmiş bir ?l?ektir (3). Uyku s?resi, uyku dağılımı, uyku latansı, g?nl?k işlerde aksama, uyku verimliliği, uyku kalitesi ve uyku ilacı kullanımı olmak ?zere 7 ?ğenin değerlendirildiği ?l?ekte toplam puanlama 0-21 arasında değişmektedir. Toplam 5'ten fazla puan uyku kalitesinin k?t? olduğunu g?stermektedir (3).

Beck depresyon ?l?eği (BD?) sağlıklı ve psikiyatrik hasta gruplarına uygulanan, kendini değerlendirme ?l?eğidir. Toplam 21 soru i?eren bu ?l?ekte, her soru 0-3 arasında puanlanır. Toplam puan 0-63 arasında değişmektedir. Toplam puanın y?ksek olması depresyon şiddetinin y?ksekliğini g?sterir. Depresyonun derecelendirilmesi soncunda; 0-9 puan arası minimal depresif belirtiler, 10-16 puan arası hafif d?zeyde depresif belirtiler, 17-29 puan arası orta d?zeyde depresif belirtiler, 30-63 puan arası şiddetli d?zeyde depresif belirtiler şeklinde değerlendirilmiştir. Dr. Aaron T. Beck tarafından geliştirilmiş ve T?rk toplumu i?in uyarlama, ge?erlilik ve g?venilirlik ?alışmaları yapılmıştır (4-6).

Dr. Aaron T. Beck ve arkadaşları tarafından kişinin anksiyete durumunu değerlendirmesi i?in geliştirdiği diğer bir ?l?ek de beck anksiyete ?l?eği (BA?)'dir (7). Toplam 21 sorudan oluşan ?l?eğin her sorusu 0-3 arasında puan alır. Toplam puan 0-63 arasında değişmektedir. ?l?ekten alınan puanın y?ksekliği, bireyin yaşadığı anksiyetenin şiddetini g?sterir. Puanlamadan elde edilen sonu?larda 0-7 puan arası minimal d?zeyde anksiyete belirtisini, 8-15 puan arası hafif d?zeyde anksiyete belirtilerini, 16-25 puan arası orta d?zeyde anksiyete belirtilerini ve 26-63 puan arası şiddetli d?zeyde anksiyete belirtilerini g?sterir. ?lkemizde BA? i?in ge?erlilik ve g?venirlik ?alışması yapılmıştır (6).

İstatistiksel Analiz

Analiz i?in SPSS (SPSS version 16.0, SPSS Inc., Chicago, IL, USA) programı kullanıldı. Sayısal verilerin normal dağılımı Kolmogorov-Smirnov testi kullanılarak değerlendirildi. Sayısal verilerin analizi normal dağılım durumuna Student‘s t-test veya Mann-Whitney U test kullanılarak karşılaştırıldı. Kategorik değişkenlerin analizinde Ki-kare testi kullanıldı. Korelasyon testi i?in Spearman korelasyon analizi kullanıldı. Anlamlı istatistik p değer olarak < 0.05 kabul edildi.

BULGULAR

?alışmaya 222 (%55.2) kız ve 180 (%44.8) erkek olmak ?zere 402 tıp fak?ltesi ?ğrencisi katıldı. Katılanların %15.3 (63 ?ğrenci)'? birinci sınıf, %28.1 (113 ?ğrenci)'i ikinci sınıf, %20.9 (84 ?ğrenci)'u ???nc? sınıf, %11.9 (48 ?ğrenci)'u d?rd?nc? sınıf, %17.4 (70 ?ğrenci)'? beşinci sınıf ve %6.0 (24 ?ğrenci)'sı altıncı sınıf ?ğrencisiydi. Yaş ortalaması 21.18 yıl (18-25)'dı. Kız ?ğrencilerde yaş ortalaması 21.04 (18-26), erkeklerde 21.36 (18-27)'ydı.

HBS tanı kriterlerini karşılayanların oranı %16.91 (n= 68) olarak saptandı. HBS'nin kadınlarda oranı %18.01 (n= 40), erkeklerde %15.6 (n= 28) olarak bulundu. HBS tanısı alan ?ğrencilerin cinsiyetleri benzerdi (p= 0.513). HBS olanların HBS şiddet ?l?eğine g?re ortalama puanı 15.73 ? 7.32'ydi. HBS tanılı ?ğrencilerin %23.3 (n= 7)'? hafif, %50 (n= 15)'si orta, %26.7 (n= 8)'si ağır olarak değerlendirildi. Kız ve erkek ?ğrenciler arasında şiddet a?ısından farklılık saptanmadı (p= 0.75). Preklinik (1, 2 ve 3. sınıf) ?ğrencilerde HBS tanı kriterini karşılayan ?ğrenci sayısı 26 (%18.3), klinik (4, 5 ve 6. sınıf) ?ğrencilerde 42 (%16.2) (p= 0.865) olarak bulundu.

Sigara kullananların sayısı 71'ken (%20.9), haftada en az bir g?n olmak ?zere alkol kullanan 17 olgu (%4.2) vardı. HBS tanısı olan ve olmayan gruplar arasında sigara ve alkol kullanımı a?ısından anlamlı fark bulunmadı (p= 0.587).

Uyku kalitesi sonu?ları değerlendirildiğinde, ?alışmaya dahil olan t?m olguların PUKİ ?l?eğinden aldıkları ortalama puan 4.4 ? 2.44't?r (0-12). Olguların 169 (%42.03)'unun 5 puan ?zeri alarak k?t? uyku kalitesine sahip olduğu g?r?ld?. İyi uyku kalitesi olan 233 olgunun 32 (%13.73)'sinde HBS bulguları varken, 169 k?t? uyku kalitesi olan olgunun 36 (%21.3)'sında HBS bulgularının olduğu saptandı (p= 0.004) (Şekil 1).


Şekil 1

Olguların BD? toplam puanı ortalama 10.37 ? 6.40'dı (0-54 puan). HBS bulguları var olan 68 olgunun BD? şiddetine g?re 23 (%33.82)'?nde minimal d?zeyde depresif belirtiler, 21 (%30.88)'inde orta d?zeyde depresif belirtiler, 19 (%27.94)'unda orta d?zeyde depresif belirtiler, 5 (%7.35)'inde şiddetli d?zeyde depresif belirtiler olduğu g?r?ld?. HBS bulguları olmayan 334 olgunun BD? şiddetine g?re 192 (%57.48) minimal d?zeyde depresif belirtiler, 75 (%22.45) orta d?zeyde depresif belirtiler, 57 (%17.06) orta d?zeyde depresif belirtiler, 10 (%2.99) şiddetli d?zeyde depresif belirtiler olduğu g?r?ld? (Şekil 2). HBS bulguları var olan olgularda HBS şiddet değerlendirme ?l?eği ile BD? puanları arasında istatistiksel anlamlı pozitif korelasyon olduğu saptandı p= 0.002, r= 0.372) (Şekil 3).


Şekil 2

Şekil 3

Olguların BA? toplam puanı ortalama 10.06 ? 6.21'di. (0-57 puan). HBS bulguları var olan 68 olgunun BA? şiddetine g?re 11 (%16.17)'inde minimal d?zeyde anksiyotik belirtiler, 34 (%50)'?nde orta d?zeyde anksiyotik belirtiler, 16 (%23.52)'sında orta d?zeyde anksiyotik belirtiler, 7 (%10.29)'sinde şiddetli d?zeyde anksiyotik belirtiler olduğu g?r?ld? (Şekil 4).


Şekil 4

HBS şiddet ?l?eği ile BA? puanları arasında anlamlı ve pozitif y?nl? korelasyon saptandı (p< 0.001, r= 0.506) (Şekil 5).


Şekil 5

TARTIŞMA

HBS olguların ?oğuna tanı konulamadığı i?in hastalığın g?r?lme sıklığı kesin olarak bilinememektedir. Epidemiyolojik ?alışmalara g?re HBS toplumun %1-15'inde g?r?lmektedir (8). ?zellikle Avrupa ve Kuzey Amerika'dan bildirilen raporlarda yaklaşık prevalans %10'ken, Singapur, Japonya ve Hindistan gibi Asya ?lkelerinde %0.1 gibi d?ş?k oranlar da bildirilmektedir (9). Sadece Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nde 10 milyondan fazla yetişkin ve yaklaşık 1.5 milyon ?ocuk ve ad?lesan hastalıktan etkilenmektedir. Olguların 2/3'? tıbbi yardıma ihtiya? duymaktadır (10). HBS semptomları ile doktora başvuran hastaların ?oğu orta ve ileri yaş hastalardan oluşmaktadır. Ancak olguların %35-45'inde şikayetler 20 yaş ?ncesinde başlamaktadır (11). ?lkemizde ?niversite ?rgencilerinde yapılan HBS sıklığı ?alışmasında ?niversite ?ğrencileri arasında HBS sıklığı %18.4 olarak bulunmuştur (12). Bizim ?alışmamızda da HBS sıklığı benzer şekilde bulunmuştur.

Uluslararası HBS ?alışma Grubu tarafından HBS tanı kriterleri 2014 yılında revize edilmiştir. 2014 yılında 4 olan tanı kriterleri 5'e ?ıkarılmıştır (2). Bizde bu araştırmada HBS yeni tanı kriterleri kullanılarak HBS sıklığının araştırıldığı T?rkiye'den ilk ?alışmayı sunduk. ?alışmamız HBS yeni tanı kriterleri kullanılarak, HBS tanısı almış olgularda uyku kalitesi, depresyon ve anksiyete ilişkisinin araştırıldığı literat?rdeki ilk ?alışmadır.

Patofizyolojik mekanizmaları halen a?ık olmasa da, kadın cinsiyet hastalık i?in bir risk fakt?r? olarak g?r?nmektedir. Epidemiyolojik ?alışmaların ?oğunda kadınlarda yaklaşık 2 kat daha sık g?r?ld?ğ? bildirilmiştir (9,10). ?alışmamızda da literat?rde bildirildiği gibi HBS'nin kız ?ğrencilerde g?r?lme oranı daha y?ksek olarak bulunmuştur.

?alışmamızda sigara ve alkol kullanımıyla HBS g?r?lme sıklığı arasında ilişki g?r?lmemiştir. Literat?rde sigara i?enlerde HBS g?r?lme sıklığının arttığını bildiren yayınlar olmakla birlikte, sigara ve alkol kullanımıyla HBS sıklığı arasında ilişkinin g?sterilemediği bildirilmektedir (13,14).

HBS ?zellikle geceleri ve immobilite periyotları sırasında bacaklarda huzursuzluk ve dizesteziyle karakterize bir sensori-motor bozukluktur (11). Bu hisler ve bacakları hareket ettirme ihtiyacı genelde uykuya dalma ve uykunun idamesini zorlaştırır. HBS'de uykuya dalma s?resinin uzadığı, uyku kalitesinin ve uykunun idamesinin bozulduğu ve bunun HBS'ye bağlı sensorimotor duyular ve bacakları hareket ettirme d?rt?s?ne bağlı oluştuğu d?ş?n?lmektedir (15). Uyku kalitesinin PUKİ ile değerlendirdiğimiz ?alışmamızda HBS tanısı konan olgularda, HBS olmayan olgularla karşılaştırıldığında anlamlı derecede uyku kalitesinin bozulduğu saptandı. HBSŞD? ile PUKİ puanları karşılaştırıldığında fark saptanmadı (p= 0.328).

Hipertansiyon ve diyabetle birlikte anksiyete, depresyon ve gastro?zefageal refl? HBS ile birlikte en sık izlenen tıbbi komorbiditelerdir (16). Depresyonun HBS olan olgularda neredeyse 4 kat daha fazla g?r?ld?ğ?, HBS'nin uyku bozuklukları ve yaşam kalitesinde azalmaya neden olarak depresif semptomlara yol a?abileceği ifade edilmekle birlikte yorgunluk, konsantrasyon azalması gibi HBS semptomlarının da yanlış olarak depresif semptomlar olarak yorumlanabileceği de belirtilmektedir (17). HBS olan olgularda depresyon semptomlarının sık olmasının nedenini a?ıklayan birka? neden vardır. Birincisi HBS ?alışmamızda da g?sterdiğimiz gibi k?t? uyku kalitesine neden olmaktadır. K?t? uyku kalitesi yaşam kalitesini de etkilemektedir ve depresyon semptomlarının ortaya ?ıkmasına neden olmaktadır. İkincisi dopaminerjik sistemin hem HBS hem de depresyonun patogenezinde ?nemli rol oynadığı bilinmektedir (18).

?zellikle HBS tanılı hastalarda depresyon sıklığı %10-50 arasında değişmektedir (19). Hornak ve arkadaşlarının yaptığı bir ?alışmada HBS tanısı olan olgularda genel pop?lasyonla karşılaştırıldığında depresyon oranında artış olduğu bulunmuştur (20). Maj?r depresyon bozukluğu yaşam boyu prevalansı HBS olan hastalarında %36.9'ken, sağlıklı kontrol grubunda %15.2 olarak tespit edilmiştir [OR= 2.9 (%95 g?ven aralığı (GA) 1.5-4.4)]. Winklemann ve arkadaşları HBS ve depresyon arasında karmaşık bir ilişki olduğunu belirtmiştir (21). Li ve arkadaşları ?zellikle 56.399 depresyon bulgusu olmayan kadın hastanın 6 yıllık takibi sonucunda altta yatan HBS tanısı varlığında olmayanlara g?re klinik olarak depresyona eğilimin daha sık ortaya ?ıktığını bildirmiştir (r?latif risk (RR)= 1.5, 95% GA: 1.1-2.1; p= 0.02) (22). Hem HBS hem de depresyon hastaları arasında semptomların ?rt?şmesi nedeniyle tanı karmaşıklığına neden olmaktadır. HBS hastalarında g?r?len uyku bozuklukları, duygu durum rahatsızlıkları, ajitasyon ve konsantrasyonda azalma olması depresyonla karıştırılabilir. ?zellikle HBS konusunda tecr?besi veya bilgisi olmayan klinisyenler tarafından eşlik eden depresyon semptomları nedeniyle bu hastalara yanlış tanılar konulabilmektedir (23). ?alışmamızda HBS olan olgular HBS olmayan olgularla karşılaştırıldığında BD? puanlarının daha y?ksek olduğu bulunmuştur. HBS saptanan olgularda HBS şiddet değerlendirme ?l?eğiyle BD? puanları arasında pozitif korelasyon bulunmuştur. Bu da HBS tanılı hastalarda HBS şiddeti arttık?a depresyon bulgularının da arttığını g?stermektedir.

Anksiyete bozukluklarının genel pop?lasyonla karşılaştırıldığında HBS hastalarında artmış olarak bulunmaktadır. ?alışmamızda da HBS olan olgular HBS olmayan olgularla karşılaştırıldığında BA? puanlarının daha y?ksek olduğu bulunmuştur. Winkelmann ve arkadaşlarının yapmış oldukları bir ?alışmada 130 HBS tanısı alan hastalarla 2265 genel toplumdan diğer hastalıkları olanlarla karşılaştırıldığında anksiyete bozukluklarının oranında artış olduğu g?r?lm?şt?r [genel anksiyete bozukluğu (OR= 3.5; %95 GA= 1.7-7.1] (21). ?alışmamızda HBS saptanan olgularda HBS şiddet değerlendirme ?l?eğiyle BA? puanları arasında da pozitif korelasyon olduğu saptanmıştır. HBS ve anksiyete bozuklukları arasındaki sebep-sonu? ilişkisi muhtemelen karmaşık ve ?ift y?nl?d?r ve etyolojik mekanizmaları iyi anlaşılmış değildir. Her iki hastalıkta n?robiyolojik ve genetik nedenler etkili olabilir. HBS'nin diğer psikiyatrik bozukluklarda da olduğu gibi anksiyeteyi tetikleyici bir fakt?r olabileceği de d?ş?n?lmelidir. HBS'nin anksiyete bozukluklarının artmasına neden olabileceğini a?ıklayan birka? mekanizma olabilir. HBS hastalarında g?r?len uyku bozuklukları anksiyeteye yatkınlığı artırabilir. HBS total uyku s?resinde yetersizliğe neden olmaktadır. HBS'li hastalarda normal g?n?ll?lerle karşılaştırıldığında uyku yoksunluk semptomlarının ve anksiyete durumlarının arttığı g?r?lm?şt?r (24,25). Roy-Byrne ve arkadaşları akut uyku yoksunluğunun panik atak hastaları i?in g??l? bir tetikleyici olduğunu g?stermiştir (26). Bu sonu?lardan yola ?ıkarak, hastalığın psikolojik belirtilerini tanımak ve bu belirtilerle m?cadele etmenin ?nemli olacağını d?ş?nmekteyiz.

HBS primer olabileceği gibi demir eksikliği anemisi varlığında da gelişebildiği bildirilmiştir. Demir eksikliğinde beyinde lokal dopamin d?zeylerindeki azalmaya bağlanmaktadır (27,28). ?alışmamız anket ?alışması olması ve katılımcıların laboratuvar bilgilerinin bilinmemesi nedeniyle katılımcıların ne kadar b?l?m?nde demir eksikliği anemisinin olduğu bilinmemektedir.

?alışmamızın sonu?larında tıp fak?ltesi ?ğrencilerinde HBS sıklığı literat?rle karşılaştırıldığında y?ksek olarak tespit edilmiştir. Klinik ve preklinik ?ğrencilerde HBS sıklığı benzer bulunmuştur. HBS tanısı konulan olgularda k?t? uyku kalitesine sahip oldukları bulunmuştur. HBSŞD?'yle hesaplanan şiddetle anksiyete ve depresyon d?zeyleri arasında pozitif korelasyon mevcuttur. Sonu? olarak, HBS bazı psikolojik duygu durum bozukluklarıyla birlikte olabilir. Tıp fak?ltesi gibi zor eğitim s?recinin ?ğrencilerde k?t? uyku kalitesine, anksiyete ve depresyon gibi duygu durum bozukluklarına neden olmakta ve bunlara bağlı olarak HBS sıklığının da arttığı g?r?lmektedir. HBS ve duygu durum bozukluklarının ortak semptomlarının olması nedeniyle, ?zellikle hekimlerde farkındalık oluşmasının HBS hastalığının erken teşhisinin konulmasında faydalı olacağı d?ş?n?lmektedir.

KAYNAKLAR

  1. Ekbom KA. Restless legs: a clinical study. Acta Med Scand Suppl 1945;158:1-123.
  2. Allen RP, Picchietti DL, Garcia-Borreguero D, Ondo WG, Walters AS, Winkelman JW, et al. International restless legs syndrome study group. Restless legs syndrome/Willis-Ekbom disease diagnostic criteria: updated international restless legs syndrome study group (IRLSSG) consensus criteria-history, rationale, description, and significance. Sleep Med 2014;15:860-73.
  3. Ağarg?n MY, Kara H, Anlar ?. PUKİ. Pittzburg uyku kalitesi indeksinin ge?erlilik ve g?venilirliği. T?rk Psikiyatri Dergisi 1996;7:107-15.
  4. Beck AT. An inventory for measuring depression. Arch Gen Psychiatry 1961;4:561-71.
  5. Ulusoy M, Şahin NH, Erkmen H. Turkish version of the beck anxiety inventory: psychometric properties. J Cogn Psychother 1998;12:163-72.
  6. Hisli N. Beck Depresyon Envanteri'nin ?niversite ?ğrencileri i?in ge?erliği, g?venirliği. Psikoloji Dergisi 1989;6:3-13.
  7. Beck AT, Epstein N, Brown G, Steer RA. An inventory for measuring clinical anxiety: psychometric properties. J Consult Clin Psychol 1988;56:893-7.
  8. Chokroverty S. Editor's corner: restless leg syndrome, a common disease uncommonly diagnosed. Sleeep Med 2003;4:91-3.
  9. Merlino G, Valente M, Serafini A, Gigli GL. Restless legs syndrome: diagnosis, epidemiology, classification and consequences. Neurol Sci 2007;28:37-46.
  10. Hening W, Allen RP, Tenzer P, Winkelman WJ. Restless legs syndrome: demographics, presentation, and differential diagnosis. Geriatrics 2007;62:26-9.
  11. Spiegelhalder K, Hornyak M. Restless legs syndrome in older adults. Clin Geriatr Med 2008;24:167-80.
  12. ?zcan TA, Meral H, ?zcan H. Ordu ?niversitesi ?ğrencileri arasında huzursuz bacak sendromu sıklığı, ?zellikleri ve farkındalığı. N?ropsikiyatri Arşivi 2013;50:175-9.
  13. Lavigne GL, Labbezoo F, Rompre PH, Nielsen TA, Montplaisir J. Cigarette smoking as a risk factor or an exacerbating factor for restless legs syndrome and sleep bruxism. Sleep 1997;20:290-3.
  14. Hadjigeorgiou GM, Stefanidis I, Dardiotis E, Aggellakis K, Sakkas GK, Xiromerisiou G, et al. Low RLS prevalence and awareness in central Greece: an epidemiological survey. Eur J Neurol 2007;14:1275-80.
  15. Karadeniz Kaynak D. İnsomni yakınması ardında yatan uyku bozuklukları; huzursuz bacak sendromu ve uykuda periyodik hareket bozukluğu. Arch Neuropsychiatry 2007;44:95-100.
  16. Phillips B, Hening W, Britz P, Mannino D. Prevalence and correlates of restless legs syndrome: results from the 2005 national sleep foundation poll. Chest 2006;129:76-80.
  17. Kim KW, Yoon IY, Chung S, Shin YK, Lee SB, Choi EA, et al. Prevalence, comorbidities and risk factors of restless legs syndrome in the Korean elderly population-results from the korean longitudinal study on health and aging. J Sleep Res 2010;19:87-92.
  18. Allen RP. Controversies and challenges in defining the etiology and pathophysiology of restless legs syndrome. Am J Med 2007;120:S13-21.
  19. Kim WH, Kim BS, Kim SK, Chang SM, Lee DW, Cho MJ, et al. Restless legs syndrome in older people: a community-based study on its prevalence and association with major depressive disorder in older korean adults. Int J Geriatr Psychiatry 2012;27:565-72.
  20. Hornyak M. Depressive disorders in restless legs syndrome: epidemiology, pathophysiology and management. CNS Drugs 2010;24:89-98.
  21. Winkelmann J, Prager M, Lieb R, Pfister H, Spiegel B, Wittehen HU, et al. ‘Anxietas tibiarum'. Depression and anxiety disorders in patients with restless legs syndrome. J Neurol 2005;252:67-71.
  22. Li Y, Mirzaei F, O'Reilly EJ, Winkelman J, Malhotra A, Okereke OI, et al. Prospective study of restless legs syndrome and risk of depression in women. Am J Epidemiol 2012;176:279-88.
  23. Mackie S, Winkelman JW. Restless legs syndrome and psychiatric disorders. Sleep Med Clin 2015;10:351-7.
  24. Klumpers UMH, Veltman DJ, van Tol MJ, Kloet RW, Boellaard R, Lammertsma AA, et al. Neurophysiological effects of sleep deprivation in healthy adults, a pilot study. PLoS ONE 2015;10: e0116906.
  25. Baum KT, Desai A, Field J, Miller LE, Rausch J, Beebe DW. Sleep restriction worsens mood and emotion regulation in adolescents. J Child Psychol Psychiatry 2014;55:180-90.
  26. Roy-Byrne PP, Uhde TW, Post RM. Effects of one night's sleep deprivation on mood and behavior in panic disorder. Patients with panic disordercompared with depressed patients and normal controls. Arch Gen Psychiatry 1986;43:895-9.
  27. Altunbaş Ateş E. Huzursuz bacaklar sendromu. Turkish Family Physician 2012;3:19-29.
  28. Daubian-Nos? P, Frank MK, Esteves AM. Sleep disorders: A review of the interface between restless legs syndrome and iron metabolism. Sleep Sci 2014;7:234-7.

Yazışma Adresi (Address for Correspondence)

Dr. Muzaffer SARIAYDIN

Afyon Kocatepe ?niversitesi Tıp Fak?ltesi,

G?ğ?s Hastalıkları Anabilim Dalı,

AFYONKARAHİSAR - T?RKİYE

e-mail: msariaydin01@gmail.com

Yazdır