Doi: 10.5578/tt.7882
Tuberk Toraks 2016;64(1):47-52
Kronik obstr?ktif akciğer hastalığında epigenetik ve g?ncel tedavi yaklaşımları
Serap DURU1
1 Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, G?ğ?s Hastalıkları Kliniği, Ankara, T?rkiye
1 Clinic of Chest Diseases, Diskapi Yildirim Beyazit Training and Research Hospital, Ankara, Turkey
?ZET
Kronik obstr?ktif akciğer hastalığında epigenetik ve g?ncel tedavi yaklaşımları
DNA metilasyonu, histon asetilasyonu ve kodlanmayan RNA gibi epigenetik mekanizmalar kronik obstr?ktif akciğer hastalığı (KOAH) patogenezinde rol oynayabilir. KOAH'ta epigenetik ile ilgili ?alışmalar patogeneze ışık tutabilir ve yeni hedef tedaviler geliştirilmesine yardımcı olabilir. Bu yazıda KOAH'ta epigenetik mekanizmalar ve g?ncel tedavi yaklaşımlarının sunulması ama?lanmıştır.
Anahtar kelimeler: Epigenetik, KOAH, tedavi
SUMMARY
Epigenetic and current treatment approaches in chronic obstructive pulmonary disease
Epigenetics mechanisms such as DNA methylation, histone acetylation and non-coding RNAs may play are a role in the pathogenesis of chronic obstructive pulmonary disease (COPD). Researchs with regard epigenetic in COPD can shed light on pathogenes and may be relevant in the development of novel targeted therapies. The aim of this article is to review epigenetic mechanisms new treatments approaches in COPD.
Key words: Epigenetic, COPD
Geliş Tarihi/Received: 10.11.2014 • Kabul Ediliş Tarihi/Accepted: 12.05.2015
GİRİŞ
Kronik obstr?ktif akciğer hastalığı (KOAH), g?n?m?zde ?zellikle gelişmekte olan ?lkelerde ?nde gelen sağlık sorunları arasındadır. T?m d?nyada mortalite nedenleri i?inde 3. sıraya yerleşen KOAH, Hastalık Y?k? ?alışmasına g?re 2010 yılında k?resel hastalık y?k?ne en ?ok katkıda bulunan hastalıklar sıralamasında 9. sırada yer almaktadır (1,2). 2020 yılına yaklaştık?a KOAH i?in d?nyadaki ?l?m oranının yıllık 6 milyonun ?zerinde olması beklenmektedir (3). Genetik yatkınlık ve ?evresel uyaranlar sonucunda gelişen KOAH'ın patogenezinde inflamasyon, oksidatif stres, proteaz-antiproteaz dengesi, apopitozis gibi pek ?ok mekanizma rol oynamaktadır. Gen-?evre etkileşimi, KOAH'taki prognozu belirlemede olduk?a ?nemlidir.? Genetik kodu yani DNA baz dizilimini değiştirmeksizin, gen ifadesinde uzun s?reli değişikliklere yol a?an farklı s?re?leri ifade etmekte kullanılan epigenetik mekanizmalarda KOAH'ın seyrine etki etmektedir (4). G?ncel ?alışmalar ile epigenetiğin yalnızca gelişim esnasında değil, erişkin yaşamda da gen ifadesinin akut olarak d?zenlenmesinde rol oynadığının ortaya konması KOAH gibi kompleks hastalıkların gerek oluşumunun a?ıklanmasında gerekse tedavisinde yeni ufuklar a?abilir (5,6).
Bu yazıda, KOAH'lı hastalarda epigenetik d?zenlemeler ve bunları hedef alan tedavi stratejileri değerlendirilmiştir.
Epigenetik Mekanizmalar
Epigenetik mekanizmalar, geri d?n?ş?ml? olmaları ve DNA baz dizilimini farklılaştırmamaları nedeniyle genetik değişimlerden ayrılırlar. Ancak genlerin sessizleşmesine (silencing) neden olup o geni inaktive edici bir mutasyon ve delesyon yapmış gibi davranarak nesilden nesile aktarılabilirler. Bu durumu doğrudan ve dolaylı olarak gen ifadesini değiştirerek yaparlar. DNA metilasyonu, histon modifikasyonları, RNA ile ind?klenen sessizleşmeden oluşan? (RNA-induced silencing) epigenetik mekanizmalar ?evresel koşulların değiştirilmesi, medikal tedaviler ile geri d?n?ş?ml? hale getirilebilir (7). Kromatin ve DNA d?zeyindeki modifikasyonlar doğrudan, post-transkripsiyonel (DNA'dan RNA elde edildikten sonraki) olanlar ise dolaylı gen ifadesi değişiklikleridir. Doğrudan modifikasyonlar, histon yapısındaki kovalent değişiklikler ya da DNA metillenmesi ile sağlanır. Epigenetik mekanizmalar ile kontrol edilen bir h?credeki DNA ve histon proteinlerinin bir araya gelmesi ile oluşan n?kleozomun sıkılığı ?ekirdekteki transkripsiyon fakt?rlerinin DNA'ya erişimini, dolayısıyla gen ifadesini belirler (8). Histon proteinlerinin amino terminal sonlarında yer alan amino asitlere asetilasyon, metilasyon, fosforilasyon, ubikitinasyon veya sumolasyon gibi grupların kovalent bağlanmasıyla olan doğrudan değişiklikler n?kleozom yapısının sıkılığını değiştirerek gen ifadesi d?zenlerler (9). Histona metil ve asetil grupları histon metil transferaz (HMT) ve histon asetil transferaz (HAT) enzimleri ile eklenirken histon demetilaz (HDM) ve histon deasetilaz (HDAC) ile uzaklaştırılır (10). Bu enzimler kromatin yapısını modifiye ederek inflamatuvar genlerin ekspresyonunu d?zenlerler (11,12). DNA'da oluşan genomik hiper ya da hipometilasyonlar h?cre d?zeyinde fonksiyonel bozukluklara yol a?maktadır. CpG adacıklarında g?r?len DNA metillenmesi transkripsiyon fakt?rlerin tanıma b?lgelerini değiştirir. Sonu?ta bu fakt?rlerin bağlanması engellenip gen ifadesi baskılanmaktadır. Gen ekspresyonunun kontrol?n? sağlayan en ?nemli histon modifikasyonu asetilasyondur. Geri d?n?ş?ml? histon asetilasyonunda negatif y?kl? asetil grubunun histon proteininin amino? kuyruk b?lgesindeki pozitif y?kl? lizin aminoasitine eklenmesi ile pozitif y?k n?tralize olarak kromatinde gevşeme meydana gelmektedir. B?ylece Nuklear Fakt?r kappa B (NF-κB)'nin de dahil olduğu transkripsiyon fakt?rlerinin hedef genlerin promotor b?lgelerine ulaşabilmesini sağlamakta ve transkripsiyonel aktivat?r proteinler i?in bağlanma b?lgesi oluşmaktadır. Deasetilasyon ise heterokromatin oluşturarak kromatinin tekrar sıkı sarılmasına ve transkripsiyonun baskılanmasına neden olmaktadır (13).
Diğer bir epigenetik mekanizma olan protein kodlamayan RNA'lar (miRNA) gen ifadesini post-transkripsiyonel par?alanma veya protein ekspresyonunun translasyonel baskılanması ile durdurmaktadır.
Son yıllarda, KOAH'lı olguların %1-2'sine yol a?tığı iyi bilinen genetik fakt?r alfa-1 antitripsin eksikliği dışındaki epigenetik mekanizmalar ile ilgili araştırmalar artmaktadır (14). Epigenetik bozuklukların KOAH'a neden olabilmesi i?in başta sigara dumanı olmak ?zere pek ?ok ?evresel etkene maruziyet gerekmektedir. ?evresel etkenler epigenetik değişikliklere yol a?arak KOAH patogenezini şekillendirmektedir. DNA ve histondaki modifikasyonlar sigara ve diğer kimyasal maddeler, beslenme durumu gibi ?evresel fakt?rler nedeniyle gelişebilir. Sigara i?enlerin %15-20'sinde KOAH g?r?lmektedir. Bu durum ?evresel etkenlere epigenetik yatkınlığı destekler niteliktedir. Histon asetilason-deasetilasyon dengesinde ?nemli rol oynayan HDAC2 enzimi KOAH'ta proin-flamatuvar sitokinlerin kontrol?nde anahtar enzimdir (15). KOAH'ta azalan HDAC aktivitesi, artan NF-κB aktivitesi ve gen ekspresyonu patogenezde rol almaktadır (16,17). Sigara i?en hastalarda i?meyenlerle karşılaştırıldığında HDAC2'da meydana gelen azalma dengenin asetilasyona doğru kaymasına neden olmaktadır (18). Yapılan bir ?alışmada steroid direncine yol a?tığı d?ş?n?len HDAC2 aktivitesininin KOAH'lı hastalarda hava yolları ve periferik akciğerde azaldığı saptanmıştır (17). Anti-aging molek?l? olan sirtuin ailesi NAD+ bağımlı bir histon desetilazdır.? Sirtuin 1 (SIRT1), histon proteinleri (H3 ve H4), transkripsiyon fakt?r gibi non histon proteinler, FOXO, p53, RelA/p65 gibi sinyal proteinleri deasetile eder. Yapılan ?alışmalarda sigara i?en KOAH'lı hastalarda SIRT1 aktivitesinin azaldığı g?sterilmiştir (12,19) (Şekil 1). İnsan monosit h?cre k?lt?r?nde sigara ile ilişkili SIRT1 gen ekspresyonunun azalması, NF-κB aktivasyonunda artış proinflamatuvar gen transkripsiyonu ile sonu?lanır (12). Şekil 2'de sigara maruziyetinin DNA ?zerindeki epigenetik etkisi g?sterilmiştir. ?zellikle nikotine akut ve kronik olarak maruz bırakılan deney hayvanlarında epigenetik değişiklikler olduğu, DNA'dan RNA sentezine etki eden fos-1, delta fos B ve Jun gibi transkripsyon fakt?rlerinin sentez hızının değiştiği g?sterilmiştir (20).? Ayrıca mukus hipersekresyonuna yol a?an musin genlerin metilasyonu (MUC2, MUC5B) KOAH'ta g?r?len epigenetik mekanizmalardan bir diğeridir (21). Proinflamatuvar cevapta rol alan oksidatif stres, kromatin remodelingini ve sinyal transd?ksiyonunu mod?le etmektedir. Sigara dumanının her bir puff'ında serbest oksijen radikal (ROS) kaynağı olan 1015 serbest radikal, 4700 farklı kimyasal bileşik bulunmaktadır. Bu ROS'lar oksidatif stresin temel kaynağıdır ve h?crede lipid ve n?kleik asitlerle etkileşime girerek h?crenin yapısını bozmaktadır.
Artan oksidatif stres nedeniyle azalan HDAC aktivitesi inhale steroide tam yanıt alınamama ile ilişkilendirilmektedir (22). KOAH'lı hastalarda tedavideki yanıtsızlık musk?ler disfonksiyona yol a?arak hastalığın prognozunu olumsuz y?nde etkilemektedir. Sonu?ta oksidatif stres KOAH'ta musk?ler disfonksiyona neden olabilir (23).
KOAH'ta Epigenetik Tedavi Yaklaşımları
G?n?m?zde sigara kullanımı ve KOAH'ın patogenezinde epigenetik mekanizmaların ?nemi giderek artmakta ve bu durum yeni tedavi se?enekleri i?in bize umut vermektedir. KOAH'ta gerek diyet gerekse medikal tedavi olarak alınan bazı kimyasal bileşikler epigenetik tedavi yaklaşımları olarak g?ndemdedir. Tablo 1'de KOAH'ta epigenetik tedavi yaklaşımları g?sterilmiştir. Eskiden bu yana kullanılan teofilin, fosfodiesteraz enzimini nonselektif olarak inhibe ederek h?cre i?inde cAMP ve cGMP d?zeylerini azaltıp bronkodilatasyon yapmaktadır. Teofilin transkripsiyon d?zeyinde, NF-κB'in n?kleusa translokasyonunu ?nlemektedir. Ayrıca terap?tik dozda HADC aktivitesini oksidan aktive fosfoinozitid 3 kinaz yoluyla (PI3Kδ) arttırarak inflamatuvar genlerin ekspresyonunu azaltmaktadır (24,25). D?ş?k doz teofilinin HADC aktivitesini arttırarak steroidlerin antiinflamatuvar etkilerini d?zenlediği g?sterilmiştir (26). Ford ve arkadaşları tarafından yapılan bir ?alışmada teofilin ve inhale steroid kombinasyonunun KOAH'lı hastalarda inflamasyonu azaltabileceği g?r?lm?şt?r (27). Curcumin (zerde?al), daha ?ok k?ri sosunda kullanılan bir polifenold?r. Oksidatif stres ve sigara nedeniyle azalan HADC aktivitesini normal bir seviyeye getirerek steroid etkisini arttırabilir (28). Teofilin ve curcumin, alveoler makrofajlarda sigara dumanı/oksidan-kaynaklı IL-8 salınımını baskılayarak glukokortikoid duyarlılığı azaltabilir (29). NF-κB-bağımlı pro-inflamatuar genlerin d?zenlenmesinde ?nemli bir rol alan Nrf2 aktivat?r? sulforan turp ve brokolide bulunur (30). HDAC2 nitrosizilasyon ve degradasyonunun inhibisyonunu ?nleyerek KOAH'ta alveoler makrofajlarda deksametazonun? direncini d?zeltir. Trisiklik antidepresan nortriptilin HDAC aktivitesini artırarak kortikosteroid etkisini geri kazandırır (31). Eritromisin, HDAC1, HDAC2 ve HDAC3 red?ksiyonunu,? NF-κB aktivitesini inhibe eder (32). Flavonoid olan baisalin HDAC2 fosforilasyonunun inhibisyonu ile steroid direncini ?nlemektedir (33). Uzun etkili bronkodilat?rler salmeterol, formoterol HDAC aktivitesini geri kazandırarak inflamatuvar cevabı inhibe ederler. (34).
SIRT1'in fosforilasyonunu inhibe eden yeni farmakolojik tedaviler KOAH'lı hastalarda inflamasyonu iyileştirebilir ancak steroid direncini d?zeltmedeki etkileri hen?z bilinmemektedir (35). KOAH'ta oksidatif stresle artan ve IL-1 tarafından uyarılan IL-6, IL-8 (KC) ekspresyonu bromodomain ve ekstraterminal proteinlerce (BET) baskılanarak antiinflamatuvar tedavi sağlanabileceği s?ylenmiştir (36).
Sonu?ta KOAH'ta epigenetik mekanizmalar ?evresel etkenlerle gen ifadesini değiştirmektedir. KOAH'ta epigenetik mekanizmaların patogenezdeki rol?n? anlamaya y?nelik ?alışmalar tedavisi stratejilerinin planlanmasına katkı sağlayacaktır. HDAC2 ekspresyonunu hedef alan tedavi yaklaşımları KOAH'lı hastalarda inflamasyonu ?nlemede umut vermektedir. DNA metilasyonu, histon modifikasyonlarını ve inflamatuvar gen ekspresyonlarını etkileyecek yeni geliştirilecek tedavilere ihtiya? bulunmaktadır.
?IKAR ?ATIŞMASI
Bildirilmemiştir.
KAYNAKLAR
Yazışma Adresi (Address for Correspondence)
Dr. Serap Duru
Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
G?ğ?s Hastalıkları Kliniği,
ANKARA - TURKEY
e-mail: akcalis@hotmail.com